Evimizin
onu harman
Harmanda okunur ferman
Benim bu derdime
Bulunmaz derman
Daldan
dala kuş öter
Kanadında gümüş var
Gitti oğul gelmedi
Elbet bunda bir iş var
Gün
dalından kuş uçtu
Mendilim suya düştü
Sen orada, ben burda
Ayrılık bize düştü
Merdivenim
kırk ayak
Kırkına verdim dayak
Dediler yarin geldi
Seğirttim yalın ayak
İğne
attım kuruna
El değmeyin durula
Yarime yar diyen
Sol göğsünden vurula
Oğul
oğul has oğul
İpek getür sat oğul
Eller kırka vermiyor
Sen yetmişe sat oğul
Armudun
dibi kenar
Yanar yüreğim yanar
Verseler yari bana
Derler yağmur da kanar
Tüfeğim
allı pullu
Ben almam dulu mulu
Alırsam kız alırım
Yazması allı pullu
Meniden
mestim oğlan
Küçükten dostum oğlan
Çek elini elimden
Ben sana küstüm oğlan
Maniyi
baştan söyle
Kalemden kaştan söyle
Karnýmýn açlığı var
Ekmekten aştan söyle
O
dağın ardı meşe
Bu dağın ardı meşe
Yarime yar diyenin
Evine şivan düşe
Oğlan
heyben var mıdır
İçi dolu nar mıdır
Bana bakan bulunmaz
Sana bakan var mıdır
Mercimek
ektim kile kite
Doldurdum sile sile
Yari gurbete saldım
Yüzüne güle güle
Armut
dalda, dal yerde
Bülbül öter her yerde
Felek bizi ayırmış
Her birimiz bir yerde
Bacada
altın direk
Suyu nerden indirek
Kuşlar dile gelmiyor
Yare selam gönderek
Baca
başı pıtırak
Gel aşağı oturak
Oturmadan ne çıkar
Gelin alak kurtulak
Karşıda
kara kedi
Ağzında keklik eti
Verin yarimi bana
Yakarım memleketi
Gittim
arpa biçmeye
Eğildim su içmeye
Dediler yarin gelmiş
Kanat gerdirn uçmaya
Bu
tarla sulu tarla
Parla gül yüzlüm parla
Yakından görüşemedik
Uzaktan mendil salla
Yazıya
yaban derler
Ökçeye taban derler
Kız küsme darılma
Nişanlıya çoban derler
Evin
önünde pınar
Kolumu soksam donar
Sağ kulağım sızlıyor
Acep yar mı anar
Mektup
vazdım köşeli
İçi güller döşeli
Yana yana kül oldum
Senden ayrı düşeli
Mektup
yazdım yaz idi
Kalemim beyaz idi
Daha çok yazacaktım
Mürekkebim az idi
Bir
at aldım güzün
Yalı kuyruğundan uzun
Dostuna güvenme
Yolda kalırsın kuzum
Kuşburnu
kurutmadım
Yar seni unutmadım
Yar askere giderken
Gözyaşı kurutmadım
Yazı
yabansız olmaz
Ökçe tabansız olmaz'
Kız küsme darılma
Sürü çobansız olmaz
Mani
maniyi eyler
Maniyi okur beyler
Manide de vefa yok
O da bir gönül eyler
Mezarımı
uca koyun
Kaldırın tuca koyun
Ben muratsız giderim
Üstüme baca koyun
Mani
maniye geldim
Kuymak yemeye geldim
Kuymak ellerin olsun
Yari görmeye geldim
Karşı
dağda kuşburnu
Meyve verir kış günü
Hiç ayrılık olur mu
Zemheri ayı, kış günü
Dağlarda
kar kalmadı
Yüreklerde fer kalmadı
Daha çok yazacaktım
Mektupta yer kalmadı
Kuşburnu
pirlenir mi
Dibi süpürlenir mi
Küçükten yar sevenin
Mendili kirlenir mi
Kelkit'in
altı bağlar
Bağrýnda bülbül var
Kızlar gelin giderken
Analar durmaz ağlar
Yılana
bak yılana
Kıvrım kıvrım dolana
Yitirdim sevdiğimi
Bin altın var bulana
Gökte
yıldız yüz atmış
Kaşına kara katmış
Kurban olam mevlaya
Seni ne güzel yaratmış
Oğlan
adýn Ali' dir
Boyun kavak dalıdır
Gel sarılak, gel yatak
Kuru yerler halıdır
Bahçede
gezme yarim
Bağrımı ezme yarim
Beni sana vermezler
Boşuna gezme yarim
Meni
meni hu meni
Çukurda koydun beni
Dölbentini kefen et
Gülsuyuyla yu beni
Gümüşhane
evrülesün
Çark ola çevrülesün
Yar içinden çıkınca
Yan yere devrülesün
Altın
yüzük var benim
Parmağıma dar benim
Şu Kelkit'in içinde
Orta boylu yar benim
Kelkit'in
yolları çizi
Yarama, bastılar tuzu
Kusura bakma gelemem
Sana emmimin kızı
Bisikletle
gezersin
Karıncayı ezersin
Haçan benden güzelsin
Niye bekar gezersin
Mavi
boncuk boğazda
Bir yarim var Sivas'ta
Allah bizi kavuşturur
İlkbaharda, kirazda
Karşıda
koyun kuzu
Kuzuya verin tuzu
Annem beni neylesin
Yannda oğlu kızı
Oy
İsmail ismail
İsmine oldum mail
Babam sana kız vermez
İster öl, ister bayıl
Ekin
ektim düzlere
Yetirmedim öküzlere
Yedi yıl hizmet ettim
Kara gözlü kızlara
Bacadan
sesin aldım
Dolandım fesin aldım
Bir kadının dört oğlu
Beğendim hasın aldım
Göğer
bostanım göğer
Su gelir bendi döver
Küçükten yetim kaldım
Her gelen beni döğer
Ispanağı
haşladım
Doldurmaya başladım
Dediler yarin asker
Ağlamaya başladım
Kara
kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar
Al
perde, yeşil perde
Uğrattın beni derde
Ben bu dertten ölürsem
Nasıl yatarım yerde
Makas
mıhtan asılı
Abrukalar kesili
Ben yarime ne derim
Hafta başı küsülü
Camilerden
hu gelir
Çeşmelerden su gelir
Önümüzde karlı dağa
Elimizden ne gelir
Karpuz
kestim yiyen yok
Niye kestim diyen yok
Su Kelkit'in içinde
Halimden anlayan yok
Mehrnet
gelir merdinden
Mereklerin ardından
Bir cift kız döğüşüyor
Bir mehmetin derdinden
Mendilimin
al yanı
Söyle canımın canı
Yüze gülen çok olur
Kalpten seveni tanı
Sarı
çitin düğümü
Unuttum bildiğimi
Ölürüm öldürürüm
Alırım sevdiğimi
Karşıdan
atlı geçti
Nalını parlattı geçti
Ellere selam verdi
Beni ağlattı geçti
Kahve
piştiği yerde
Pişip taştığı yerde
Güzel çirkin aranmaz
Gönül düştüğü yerde
Dağları
aşam dedim
Aşam ulaşam dedim
Bir vefasız yar için
Aleme paşam dedim
Karşıdan
gelenlere
Gaz koydum fenerlere
Anam beni verecek
Askerden gelenlere
Bahçeye gel göreyim
El uzat gül vereyim
Aramız uzak oldu
Seni nerde göreyim
Karanfilsin,
tarçınsın
Niye böyle hırçınsın
Ne büyüksün, ne küçük
İşte benim harcımsın
Al alma dört olaydı
Yiyene dert olaydı
Bu almanın sahibi
Sözüne mert olaydı
Karşıda koyun kuzu
Kıvrık kıvrım boynuzu
Malına tamah etme
Ver sevdiğine kızı
Fırın üstünde kürek
İşanet ettin yürek
Her derde dayandın
Buna da dayan yürek
Dağlar
dağladı beni
Gören ağladı beni
Feleğin bir kuşu var
İpsiz bağladı beni
Al almayı dişledim
Sapını gümüşledim
Herkes geldi vermedim
Yar geldi bağışladım
Karanfil olacaksın
Sararıp solacaksın
Ben müftüye danıştım
Sen benim olacaksın
Portakal dilim dilim
Gel otur gonca gülüm
Ne dedim niye küstün
Lal olsun ağzım dilim